2 Nisan 2014 Çarşamba

Uzun yolun kısası Türkiyeden Gdansk a nasıl geldim.

Merhaba sayın takipçiler.
Bugün sizlere memleketten taa Gdansk a nasıl geldim onun anısını anlatacağım.

Öncelikle ilk uçağım K.Maraştan İstanbul Sabiha Gökçen Hava alanına idi saat 9.45 de binip 11.00 de hava alanında oldum.Baltic Air den aldığım Riga aktarmalı Warşova uçağım saat 13.00 de idi .İlk olarak yurt dışına çıkacağım için 2 saat önceden gelinmesi kuralına uydum şimdi pişmanın ama o zaman çok işe yaradı zaman bavul nerden alınır dış hatlar terminali nerededir bunların hepsini okları takip ederek bulmak işin en güzel ama bir o kadar da sıkıntılı yanı.Neyse verdik bavulu transfer yazısı yapıştı benim bavula sonra geçtik gittik güvenlikten geçerken kemere kadar çıkardık.Uçağa bineceğimiz kapıyı bulduk oturduk koltuğa.Ha bu arada yalnız gitmiyorum yanımda Cengiz kankam var birisi ile gitmek her zaman güzel ve eğlenceli erasmusa da yalnız gitmeyin derim ben.Tabi bu arada Riga da 10 saat aktarma bekleyecez onun için Rigayı gezmeyi düşünüyoruz.Sonra bindik uçağa indik Rigaya bavullar warsovaya gidecek sorun yok.Neyse inerken bir kaç tane daha Türk bulduk dedik beraber gezelim zaten çocukların inglizcesi de yoktu biz yardımcı olalım dedik dedikte. Abi hava alanında çıktık polis ingilizce bilmiyor kimse bilmiyor bilet nasıl alınır otobüse nasıl binilir yokluk diz boyu yani neredeyse nasıl işenir diye sorular geliyor aklıma.

Bi şekilde bindik otobüse bir kaç güzel ama yaşlı bayanın yardımı ile 5 tane Türk erkeği.Birileri Wifi buldu çepten baktık haritadan indik merkezde gezdik dolaştık yemek yedik güzel güzel sarışın kızlar gördük bir yerde de bira içtik fotograflarımızı çektik sonra da otobüse bindik geri geldik havaalanına .Buradaki hava alanı iç hatlar gibi ama tek farkı öyle Türkiyede ki gibi sıkı güvenlik önlemleri yok girişlerde.

Ve Varşova uçağına bindik kanadın yanında oturduğumdan sürekli motor sesi geliyordu yanımda koca bir motor pervanesi ama aşkam olunca Varşova ne güzel oluyormuş dedim iyi ki gelmişim.

Havaalanından çıkınca hemen otobüs durağına geldik bindik otobüse para bilet falan da almadık sadece merkeze gidecez 20 dakika merkez indik merkezde tren istasyonunu bulduk ama bu seferde cepte Euro var onu bozdurup tren bileti almak lazım .

Bu arada bir parantezle açıklayayım normalde 100 Euro 420 zloty falan hava alanında 3.13 e tren istasyonunda ise 3.68 e bozuyorlar siz siz olun yeterince bozdurun yoksa baya zarar edersiniz.

Bileti bulduk ama alana kadar da canımız çıktı çünkü ingilizce bir açıklama yok polonya da dikkat edin ingilizcenize güvenin ama bir işe de yaramıyor açıkcası.

Saat 04.00 de idi tren hala 4 saat vardı bekle bekle bitmiyor.Bu arada Cengiz karnım aç dedi dışarıda bir Köfteci gördüm yiyelim mi dedi.Ben dedim abi sakata gelirsin bak benim için sıkıntı yok Domuz falan yılan bile olsa mideye gider neyse bu sordu adam yok dedi ama yedikten sonra bir başkasına sorduk domuz var yoksa çok pahalı olur kimse yemez dedi Cengizin morali ilk dakikadan çöktü oysa adamın daha 5 ayı var dakika bir gol bir.

Saat 4 te trene bindik ama iyiki tren boş bizim koltuklardan başka kimse yok bize ayrılan bölümde.Bu arada bagajlarında yanınıza alıp trenin içinde oturduğunuz yere tepeye bölüm yapmışlar oraya koyuyorsun nerden bileyim Türkiyede bile trene binmedim burada kısmet oldu.

Ama bizde nasıl bir yorgunluk var anlatamam gece bir kadın gelmiş Cengiz anlatıyor benim haberim yok uyumuşum ben konuşmuş sabaha kadar ingilizce rusça falan filan kadını gözü tutupta uyumamış cengiz Sabaha kadar beklemiş çantalara birşey olmasın diye sağolsun toprammm.

Gözümü bir açtım cengiz uyuyor kimse yok bir durakta bekliyoruz bakındım etrafa değişik ama neredeyiz bilemiyorum.Sonra birine sordum şimdiki durakta ineceksiniz dedi.Dedim ne zaman durur o anda durdu:))

Cengiz kalk dedim çantaları aldık cengiz ne oluyor dedi oğlum gelmişiz dedim apar topar attık çantaları aşağı peşinden de biz atladık):)

Baktık tren gidiyor etrafa baktık sabahın 12.30 falan millet bize bakıyor çantalar sağda solda biz ortada oturduk birbirimize bakıyoruz.Sordum burası nere dedim Gdansk dediler dedim Main Station?

Yes yes Tak tak diye cevaplar geldi aldık valizleri elimde bi harita var erasmus ofisi mail atmış bizim yurt tadilatta hostelde kalacaz oraya nasıl gidersiniz diye metro hattının haritası duraklar işaretlenmiş.

Cengiz dedi ki topramm geldik boşver bir şekilde buluruz hadi gezelim dedi.Bende tamam dedim başladık OldTown gezmeye falan Dluga Cad sinde bir kebabçı bulduk yedik kebabı sorduk adresi üstüne bi çay ohhh ne güzel memleket tarifi aldık bindik tranvaya ama bir kalabalık inanılmaz millette hep bize bakıyor bizden başka kara adam da yok sakallı saçlar suratlar siyah hani Türkiyede olsa kimse bakmaz normal tipleriz de orada herkez bakıyor abi Japonun Türkiye ye özellikle de Çorum a düşmesi gibi:)))

İndik bir yerde bakıyorum adrese etrafa birşey yok neyse sorduk birine bizim adres 244 numaralı yer biz 104 teyiz dedim yani yakındır yok abi yol bitmedi 234 falan oldu öldük 5 km geldik bavulu çeke çeke ama bu arada daha bulamadık ve yol ikiye bölünmüş kırmızı bir yol var biz valizler için orası rahat diye oradan gidiyoruz ama bisiklet yolu imiş abi nereden bilek gelen geçen duruyor birşeyler diyor biz kenara öekiyoruz geöiyorlar falan sıkıntılı zamanlardı.

Sonra dedim ki Cengiz sor birine yaw adam soracakta okuyamıyoruz ki hostelin adını 3 dil biliyor cengiz bende 3 dil var bu dili okuyamıyoruz çok acayip bi durum.

Herkezinde acelesi var gibi son sürat gidiyor millet bize bakan yok bakan olsa durdurup soracaz ama yok.

En son karşıdan bir oğlan geliyor dedim sor Cengiz cengiz dedi sikecem son başka sormam ııııı adresi gösterdi oğlan güzel bir ses tonu ile Abii Türk müsünüz dedi.Biz birimize baktık oğlana bir sarıldık ama oğlanın türk yada karışık olmasının imkanı yok neyse konuştuk falan meğer adı Marek ama liseyi ankarada okumuş sohbet muhabbet bizi hostele yerleştirdi baya da yardımcı olsun sağolsun.

İşte böyle uzun 26 saat süren bi hikaye idi 1 otobüs 2 uçak 2 halkotobüsü 1 tren 1 tranvayla ve 10 km yürümekle hosteli bulduk:)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder